27 Ağustos 2010

MEMLEKETİM İZMİR

İZMİR

Türkiye’den sıkıldığım zaman İzmir’e giderim ben.
Simite gevrek deriz biz...
Çekirdeğe çiğdem.
Kordon elektrik aleti değildir.
Kumru da kuş değildir  bizim için...
Yengen’i yeriz.
Sen sigorta dersin...  Biz asfalya deriz.
Uzatmayız... Gidiyom geliyom deriz.
Domates dediğin, domat işte.
Evimiz isterse 800 metrekare olsun, balkonda otururuz. Hıdrellez filan gibi mazeretler uydurur, sabaha kadar sokaklarda içeriz. Bi oturuşta 60’ar 80’er midye yeriz, istifno severiz, cibez’e bayılırız; gece 3-4 gibi boyoz’a dalmazsak, kan şekerimiz düşer! Boş lafa karnımız toktur bu arada, tırışkadan teyyare gibi atasözlerimiz vardır...

*

Paraşüt kulesinden atlamayana kız vermezler; kızlarımızı da tavlayamazsın ha... Canı çekerse, o seni tavlar! Liseye giden kızının erkek arkadaşının olması kasmaz babaları; kendilerinin de kız arkadaşı vardı lisede... Bak iddia ediyorum, okey şampiyonası düzenlense, İzmirli kadınlar alır kupayı... Erkekleriyle kahveye giderler çünkü... Şaşırdın di mi? Al buna da şaşır, nargile içerler... Askılı giyerler, şortla gezerler, öküz gibi bakarsan, bi çakar, bi de duvardan yersin... Gönül Yazar’ız, Sezen Aksu’yuz; bir gül takıp da saçlarına, çıktı mı deprem sanırdın kantosuna, Karantinalı Despina’yız... Sensin Varoş! Biz tenekeli mahallede bile el ele gezeriz.

*

Erkeklerimiz de fena değildir hani... Detaya girmeyeyim, Ayhan Işık, Metin Oktay, Mustafa Denizli mesela, bi fikir verir sana... Ertuğrul Özkök’ün kırdığı cevizleri okuyoruz; eşi kafasına ütü atmış... Ayıptır söylemesi, Mahsun Kırmızıgül’le Alişan’ı ayırt edemeyiz biz.

*

Gülümseriz.

*

Enginarın başkentidir; İzmirlidir incir. Kazandibi hemşeri... 78 çeşit köftemiz olduğu için, McDonald’s’ın bunalıma girdiği tek şehirdir... Zeytinyağı severiz, dünyanın en boktan durumuna bile düşsek, zeytinyağı gibi üste çıkmayı daha çok severiz... Sana ne birader, keyfimizin káhyasıyız, yazlıklara gitmek için 8 şeritli otoyol yaptık; Güzelbahçe, Seferihisar, Urla, Karaburun, Çeşme, öbür tarafta Dikili, Foça, çipurayız... Pak Bahadur’u özleriz... Durup dururken faytona bineriz, bi yere gitmeyiz aslında, öööle turlarız... Hava güzel, daralırız, okulu ekeriz. Mezun olduktan sonra öğretmeniyle kadeh tokuşturmayan öğrenciyi zor bulursun İzmir’de.

*

Siz sembol diyorsunuz ama, saat kaç diye Saat Kulesi’ne bakanı bulamazsın, altında buluşanlar bile zahmet edip kafasını kaldırmaz, birbirine sorar saati! Rahatızdır... Çocukları Kemeraltı’da kaybederiz, alışverişe devam ederiz, esnaftan biri bulup getirir, çıkışta Kemeraltı Karakolu’ndan alırız... Ağlayıp zırlamak bi yana, çoğu dondurmayı bitirmediği için ayrılmak istemez karakoldan, iyi mi... Aceleye gelemeyiz! Bir sene önceden duyurmaya başla, de ki, 22 Ağustos saat 20’de tiyatro başlıyor... 20.30’da geliriz... Sanatçılar da İzmirliyse, tiyatro zaten 21’de filan başlar... Uçak 6 saat rötar yapsın, istifimizi bozmayız, bizim için ekstra bira içme vesilesidir bu... Kuyruk olmaz, çünkü kuyruk varsa, İzmirli sıkılır, gider. Pratiktir... 201 sokağı bulduysan, yanındaki 202’dir. Tek tek isim vermeye üşeniriz.

*

35’imiz var.
35 buçuğumuz da var.
34 plaka gördük mü, kapışırız... Arkadan sirenleriyle isterse Cumhurbaşkanı gelsin, bana mı sordu, tarladan gitsin, makam arabasına yol vermeyiz.

*

Özetle, arızayız!

*

Erkek çocuklarına en çok "Efe" adı konulan şehirdir orası... Zeybek duyduğumuzda, içimiz cız eder, kalkar oynarız. Hasan Tahsin orada, Kubilay orada, Latife Hanım orada, Zübeyde Hanım bize emanet, bize... Mustafa Kemal de, ağlar kadınlarımız... Sokak sokak, bulvar bulvar, Milli Mücadele Müzesi’dir... İstanbul’daki gibi Birinci Ahmet Çeşmesi falan yoktur orada... Ankara’daki gibi Cinnah Caddesi, Arjantin Caddesi de bulamazsın pek... Recep Tayyip Erdoğan Kavşağı’nı teklif etmez hiç kimse.

*

Bakın, Tayyip Erdoğan dedim, aklıma geldi... Bugün İzmir’de miting yapacakmış Başbakan.

*

Kendisine ev sahibi olarak, Ayla Dikmen’in Kordon’da üstü açık otomobille gezerken söylediği ve Türkiye’nin anca yıllar sonra keşfettiği parçasını armağan ediyorum: "Ben söylerken gülmedin mi? Falımızda ayrılık var demedim mi? Anlamazdın, anlamazdın..."

Yılmaz ÖZDİL-15.03.2009 - Hürriyet



 Sevgili Yılmaz Özdilin '09 yılına ait güzel bir yazısı.. İzmirli olmayı çok güzel anlatmış yazısında. En son bodrumu anlattım size kaldı. İzmirimin nesi eksik.

Ama bugün hazıra konmak istiyorum nedense. Kendim yazmaktansa hazır yazılmışını kullanmak. Yanlış anlaşılmasın üşengeçlik falan yapmıyorum. Sadece ben daha güzel ifade edemiyorum. Kelimeler kifayetsiz kalıyor bu şehre...



 İZMİRLİ KADINLAR

Hep yeni yıkanmış balkonlarda mi yaşarlar?
Yoksa aksam sefası çiçeği gibi ikindileri açılıp saçıldıkları için mi kalır insanın aklında o balkonlu, kadınlı, İzmirli fotoğraflar?


Hesapsız kahkaha atmasını...
Sokaktan tek kişilik bir fener alayı gibi geçmesini...
Erken yasta rakı içmesini...
Asfalyaları attığı vakit "efelik" yapmasını...
Çatlata çatlata oynamasını...
Takıp takıştırıp püfür püfür salınmasını ve daha neleri neleri...
İşte her nasılsa, daha en başından öğrendikleri için bütün bunları, güngörmüş adamlar bilir "İZMİRLİ KADINLAR" dendi mi, işte orada durmasını.


Canım, "dalgalıysa" eğer atlamadan önce durup denizin dibine bakılmaz mı?
"Dibe çakılır mıyız?" hesabı!
İzmirli kadınlar... Hayat kıvamındadır İzmir'in kadınları.
Nasıl hayatta ayrıştırılıp çizilecek bir şey yoksa, onlar da işte tam öyle.
Yani ya akarsın onunla; Ya akmaz, durursun kenarda.
Yok öyle durup dibine bakmaca...


Hep soruyorlar ya:
"Neden bu kadar güzel İzmirli kadınlar?"
Zira hep onlarda kıkırdamalar, kahkahalar ve kışkırtıcı şımarıklıklar...
"Deniz lekesi..." var onlarda.
Nasıl denir ki? Ben Ankara'da gördüm az konuşan, az gülen, ciddi duran, füme rengi kadınları…
Görünüp görünüp kaybolan, "muamma" taklidi yapanlar da İstanbul'un meselesi…
Ben sanırdım ki, hayatin yakasında bir hercai menekşe gibi durur her yerde kadınlar.
Öyle değilmiş meğer...
Ne yapsan çıkmaz ya denizin lekesi, o da var İzmir’in kadınlarında...

ECE TEMELKURAN


EEEE Doğru söze ne hacet. Üniversiteye gittiğimde ilk sene duyduğum tanışma cümleleri de aynen böyleydi. Nerelisin
İzmirliyim
Hımmmm belli oluyo.

Demekki belli ediyoruz İzmirli olduğumuzu..

Bu yıl 79. su düzenlenen İzmir Enternasyonel fuarı bugün ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Her sene büyüklerimizin ağzından dökülen fuarın eski tadı kalmadı cümlelerine rağmen bu yılda katılımın yüksek olmasını umuyoruz. Zira İzfaş Büyükşehir Belediyesi ve diğer katılımcıların sayesinde bu sene etkinlik takvimi bir hayli yoğun. Hepinizi şimdiden bekliyoruz. ( etkinlikte yer alan programları diğer postta sizlerle paylaşacağım )


Evet son cümlelerimi kurmadan önce bayram programımı yaptığımı söylemek istiyorum. Bayramda  çıkacağımız seyahat dalamana doğru olacak. Dalaman ve çevresini fotoğraflayıp sizinle seve seve paylaşıcağımı şimdiden belirteyim..

Barışla kalın Hoşçakalın

0 yorum:

Yorum Gönder

Bir kimsenin beni yüzüme karşı medhetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkid etmeye de hakkı olması lazım
Bu nedenle olumlu yada olumsuz her türlü yorumunuz için şimdiden teşekkür ederim