23 Şubat 2011

Beni Bakın Ben De İsteyom Açılım Maçılımdan

Önkü önküle olmaz gari, ben de “açılım isteyyom!”
 

Ni' len bu? Köpeksiz köv bulmuşla da değneksiz geziyo bu boyu devrilesiceler!...
 
Aman ne güzel olupbatırı herşelee, tastamam istediğiniz gibi…
 
Öğlüü yağma yok!
 
Yörüğüz diye, Egeliyiz diye hepiden sessiz mi kalcez sandıdınız siz bizi?
 
Gari ben de isteyyom, biz de isteyyoz önkü açılım maçılımdan!
 
İllere ne vediyseniz bene de verin, bizi de verin de bi görem!...


Siz unuttunuz yalım; bu dağlara çıkmayı en evvel biz biliriz… Kocu Osmanlı bilen eyi tanır bize, hımm!...
 
Efeler, Zeybekler hele bi gızmaya görsün, kızanlarını alıp şu dağlara çıkmaya görsün, bakın biyo neler olupbatırı memlikette!...
 
Gahpe Yunan cavırını na’hal ettiğimizi alem bilipduruu! Hölü bi düşünün derim ben, hatırlayıverin geçmişiii!
 
Verin hakkımıza, yoğsa bek bi kötü olcek ahirinîz! Ben önden habar veren de sonuna siz düşünün gari. Soğnudan, dimedin, uyarmadın demen hiiç. Aha anlı gabağınıza yapıştırım önkü yazıyı…
 
Siz bilisiğiniz, benden sölümesii…
 
Ben istekleemi deyi veren de siz hazırlıklarınızı hindiden yapagoyun.
 
Köy Adları Meselesi:
 
Hölü böyük tabelala isteyyom yol kenarlaanda, köv adları bilen bizim şiveynen yazılcek bak onu göre!
 
Hökümat işleende iresmi gayıtla da bizim anlicemiz dille yazılcek, unutmeyin!
 
Afyonlu, Değizlili, Aydınlı ve Kötayalı hemşehrilerimize  “a…. goyma ve a… çakma” hakkı aceleynen verilsiiin! Adamla yüzlece yıldır mahrum galdı bu haktaaan!
 
Hu nu bakın, beni bakın dinleyyonuz dee mi?
 
Temel Haklarımızı İstiyoruz!
 
Eğitim hakkımza da unuttuk sanmeyin…
 
İlk mektepten başleyerek liyse sonu gadar “ege şivesi” örgetilcek çocuklamıza… ana dil değ mi bu?

 
Olcek, odu olcek, isteyyoz!
 
Önüvestelede “Yörük Fakiltesi” bilen ihmal mihmal olmesin, gurulsuun!
Telezonlada ganalımız, her partide adamımız, meclisde bakanımız ossuun!  

 
Ramazan’a, Irmızan; Raziye’ye Iraz; Ahmet’e Amat; Yaşar’a Yağşar; Hüseyin’e Üsen; Murat’a Mırat; Patlıcan’a Badılcan, Isırgana Dalgan ve Hatice’ye de Hatçe denilcek bundan kelli, unudulmasın!
 
"Gaagı vaa gaagıcık vaa, gaagıdan gaagıyı faak vaa, Atçı gagısı dıınak gibi, İsbeyli gaagısı baamak gibi” veya “Köpek nenicek takkeyi, tingilderken düşürüü” diye sölenen sözlemizi anliyebilmek için sözlükle bastrılıp halgımıza dağdılıvesin, buna da boş geçmen!
 
Bütün Ege vilayetlerinin galkınmakta öncelikli olmesi için kanunlaa çıksııın, doğu vilayetleri gibi vergiler ve sigortalaa  düşük olsuuun, bunla da not alın gari.
 
Efeler Dağdan İnince!
 
Efelemiz dağdan indiğinde davul zurneynen garşılansııın, hakimlee ve savcılaa hepbarabar Davaz Zeybeği oynasııın. Suçlu olmadıkları için bizimkinlere ilişilmesin! Anleyyonuz değ mi gari?...
 
Onlaa bitek cavıra sıkar gurşunu, cavıra şaplatır şamarııı, tokadııı! Önkünler gibi, hayııın, önkünle gibi bebek gatili değillerdir anasını saten!
 
Deve Güleşlene İreyisi Cumhur’un gatılması mecbur osun! Harmadalı’na bizzat gelsiiin, öğlü yazın gari ganuna…
 
Bakkallağda “yufka ekmeği” satışı başlesin, herkes dürüm dürüm dürünüvesin de
garınlamız hölü bi doyu vesin!

 
Bütün lokantalarda bulguraşı, fasille, tarhana çorbası, guyu kebabıinen Nazilli
Bidesi olsuuun, yancazına da turunç gonsuun, olma mı?
 
“Türk Birliği’nin yolu da Egeden Geçer” ilgililere böğlü bildirilsin, başkı
yerlede, başkı izleede, başkı başkı yolla arenmesin!
 
Atam Fatih Han’ın mirası Ayasofya’da, Girit’teki, Güney Gıbrıs’taki, Rodos’daki
ve bilimum zalimin elinde galmış camileede namaza durcem bilin buna! Adı sanı
Akdamar değil emme yine de deyiverem dedim hindiden!...
 
Herkes haddini hududunu eyi bilsin Garadenizli, Marmıralı, Balkanlı,
İçanadolul u, Güneydoğulu, Doğulu, Asyalı, Kıbrıslı, Kafkasyalı, Kerküklü,
Kırımlı ve cümle kangardaşımın da aslı Yörüktür(!) akıllanıza kazılsııın…
 
Hem Yörürük hem severük(!), bu gerçek heç unudulmasın!...
 
Hindilik deveceklerim bu kadar. Eğer bi yapmeen dediklemi, tövbüossun ben o
zuman yapçemi bilirim!
 
Galın salıcekle, hadi gülü gülü…

Barışla Kalın hoşçakalıııın....

17 Aralık 2010

Dans Etmek İstiyorum


Dans et benimle gülün dikeni ucunda,
Ağaçların çiğ damlalı yapraklarında,
Yeni doğan güneşin sardığı çimlerin üzerinde,
Irmakta çağlayan köpükler arasında dans et.
Canan Palabıyık

Dans…Şiiri ve edebiyatı görsel boyuta taşıyıp hareketlere yansıtma…Dans, insan düşüncelerini ve duygularını hareketlerle ifade etme sanatı…
Kol ve bacakların önderliğinde tüm bedenin hürriyete doğru çığ gibi büyümesi, müziğin içinde kaybolması..Bazen gülümseyerek el sallamak bazen dramatik bir şekilde hüzünle sıçramak..Aşkla sarılmak belki de tutkuyla ayrılmak..
Nasıl yapılırsa yapılsın hangi duyguyla hareket edilirse edilsin, herkesin kendini yansıttığı özgürce hareket edebildiği tek ifade..

Japonya’da disiplin

Hindistan’da renk

Komşuda benzerlik

Arjantin’de tutku

İngiltere’de asalet

Amerika’da özgürlük

Ülkemde ise;

Çoğu zaman birliktelik

Yiğitlik

ÖNDERLİK

Şu yaşıma geldim hiç dans etmedim diyen var mıdır? Varsa da lütfen kendini de bizi de kandırmasın. Daha küçücük yaşta başlar dans, anneyle gidilen bir kabul gününde.. “ hadi bir oyna da görsün teyzeler”
Kapı gıcırtısına dans ederiz biz. Başlar omuzlar sallanmaya, gerdan kırılmaya. Hiç olmadı oturduğun yerden ritim tutarsın ayaklarınla. Ama mutlaka dans etmişsindir hayatının bir anında.

Türk kültüründe dansın yeri tartışılmaz. En batısından en doğusuna mutlaka dans vardır. Bazen Karadeniz’in hırçınlığına horonla, Ege’nin yiğitliğine zeybekle, Trakya’ya cilveli çiftetelliyle, doğuya halayla eşlik ederiz.

Düşünün bir kere Dila Hanım düğündeyken Rıza Bey avazı çıktığı kadar bağırsaydı seviyorum seni diye yaptıkları dans kadar etkili olur muydu? Onlar birbirlerinin gözlerine bakarak dans ederken hanginiz geçirmedi içinden “keşke ben de” diye..

Ya da kaç kişi Dirty Dancing i seyrettikten sonra dans kursuna gitmeye karar verdi? Dansın sınıfsal farklılıkları nasıl ortadan kaldırdığının, bir serserinin de iyi bir aile kızının da kendisini ritimlere bıraktıktan sonra çok iyi dans edebileceğini göstermiştir bize. ( Ya da kaçınız Patrick Swayze’in dans öğretmeniniz olmasını istedi  )

Bu aralar tvde sürekli takip ettiğim programlar arasında Acun Ilıcanın sunduğu Yok Böyle Dans ilk sırayı alıyor. Bir yardım kampanyası olmasının dışında dans eden ünlüler bile dansın her yaşta her mevkide yapılabileceğinin göstergesi. Güneri Cıvaoğlu ve Nilgün Belgün ilerlemiş yaşlarına rağmen dans ederek bunun istedikten sonra yapılabileceğini çok iyi gösterdiler.

Bir zamanlar bu ülkede futbol oynayan çocukları cezalandırırlardı ebeveynler. Daha iyi bir meslek seçsin iyi bir geleceği olsun diye.. Sonradan futbol öyle bir hale geldi ki artık anne babalar çocuklarını koşa koşa yazdırıyorlar futbol okullarına.

Umarım en kısa zamanda dans okullarına da talep artar. Düzgün bir duruş iyi bir yaşam biçimi, sağlıklı bir birey için en eğlenceli spor. Tango, vals, bale, salsa, horon, halay, zeybek, oryantal ya da diğer danslar. Hangi dansı yaptığınız ya da nasıl yaptığınızın bir önemi yok yeter ki ritme bırakın kendinizi..

Dans geçmiş

Dans gelecek


Dans et benimle acının çıplaklığı üzerinde,
Kızıl saçlarım akarken yüzünde,
Büyünün bozulmamasına dikkat et
Haydi elini dola belime benimle dans et...

Canan Palabıyık


Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Biraz işlerin yoğunluğu biraz benim tembelliğimden uzun bir ara verdim. Ama bu ayrılığı dans ile kapattığımızı düşünüyorum… Bugünkü rotamızı dansa çevirdik. Umarım seyahatinizden memnun kalmışsınızdır.

Dansla kalın, Hoşçakalın…