15 Temmuz 2010

Bodrum

Yokuş Başına Gelince BODRUM'u Göreceksin
Sanma Ki Geldiğin Gibi Gideceksin
Senden Öncekiler De Böyleydiler
Akıllarını Hep BODRUM'da Bırakıp Gittiler....
                                       (Halikarnas Balıkçısı-Cevat Şakir Kabaağaçlı)


Bodrum Bodrum Bodrummmmm
Benim rüya kasabam. Huzur bulduğum tek yer. Beni tanıyan herkes çok iyi bilir Bodrum'un bendeki değerini. Çikolata ya da tatlı krizi gibidir ben de Bodrum. Eğer gün içerisinde sıkça orada geçirdiğim günlerden bahsediyorsam sürekli fotoğraflarına bakıyorsam Kale'nin, hep aynı cümle çalınır kulaklarıma: " Senin yine Bodrum krizin tuttu" Evet benim Bodrum krizim vardır. Arada bi tutar. Üniversitede okurken ev arkadaşıma hep şu cümleyi kurardım. Ben bi bodruma gideyim. Söz Yokuş Başına kadar gidip dönücem. Sadece bi görsem yeter. Bodruma giden bilir. Bodruma giriştedir yokuş başı Bodrum'u tepeden görür. Ayaklarınızın altında güzelliğine doyum olmaz bir manzara. Bembeyaz evler, her evin çevresinde pembe, mor begonviller, çivit mavisi kapı ve pencereler, size kocaman bir merhaba diyen görkemli Kale, eğlenceye davet eden Halikarnas ve muhteşem mavilikte serin bir deniz....

Bodrum.....

Bodrum sosyetenin ünlülerin sözde yazlık mekanı olabilir. Yazın 48 nolu plakadan çok 34 nolu plaka görürsünüz Bodrum'un caddelerinde...Kalabalık ve gürültü bu mu huzur demenize neden olur.. Eğer bu cümleyi kurabiliyorsanız ya ilk kez gelmişsinizdir ya da Bodrum'u hakkıyla gezmemiş ve görmemişsiniz..

Gün batımından hemen önce, gecelemek için Kale‘ye uçan martı sürülerinin kanat hışırtıları ve limana dönmekte olan tur teknelerinin motor sesleriyle başlar. Ne yazık ki, geleneksel olarak güneşin denizin ardından batışını kokteyl yudumları arasında izleme keyfi, Bodrum havalisinin güneyinde, kıyıların elverişsizliği yüzünden yaşanamazsa da, Turgutreis benzeri batı kıyılarında bol bol çıkarılır. Bodrum‘un içinde yaşayanlar belki daha da şanslıdırlar. Bodrumlular belki gün batımını gözlemleyemezler ama, beyaz badanalı evlerin ve onları çevreleyen tepelerin yükselen gölgelerini, Kale‘nin yükseklerden yakaladığı güneş ışınlarının pencere ve duvarlarındaki altın yansımalarını ve kalenin ışıkları bir yanarken, bunların gök mavisi gölgelerini izleyebilirler. Bodrum‘da iyotun verdiği bol enerjiyle, geceler gündüze, gündüzler geceye döner.

Öylesi harika görünümleri yakalayan köşelerden biri Marina‘dır, diğerleri de limanın önünde uzanan kafe ve barlar… En iyi seyir yeri ise tepedeki anfitiyatrodur. Hakkıyla bir seyir istendiğinde, akşam alacakaranlığında özel bir ambiyansı olan amfitiyatro Bodrum‘u, limanı, kaleyi ve ardında bir uçtan öbür uca uzanan Ege‘yi ayaklar altına serer.

Amfitiyatrodan yavaş yavaş aşağı doğru inilirken, sakin çevreye girilir. Çocuklar cıvıl cıvıl oyuna dalmışlardır… İş saatleri sonrasında, açık bahçelerde veya evlerinin önündeki merdivenlere oturmuş anne ve babalar işten sonra, çay, bira veya rakılarının keyfini çıkarmaktadırlar. Bodrum‘un tüm sokaklarında konuklar akın akın sahilin yolunu tutarlar… Bu kez kalabalık limanda, bir kafeye, bara ya da restorana doğru. Yemekten önce, bir barda geleneksel olarak bir kokteyl alınır veya bir kadeh rakı (diğer adıyla "aslan sütü") veya egzotik bir yerli içki, şarap ya da bira yudumlanır. Burada akşam yemekleri tüm kaygılardan uzak, yavaş yavaş ve saatler boyu sürebilir. Bodrum restoranlarında geleneksel Türk yemeklerinden çağdaş batı yemeklerine kadar değişen yiyecekler geniş bir yelpazede sunulur. Akşam yemeği genel olarak rakı ile başlar, yanısıra mezeler yenir, sonra asıl yemeğe ve sonunda da meyve veya tatlılara sıra gelir. Her birinin ardından da doğal olarak rakı yudumlanır.

Bodrum‘un güzel ikliminde gündüz geçen hoşça vakit güneşin batışıyla sona ermez. Kıyı restoranları tüm akşam boyu açıktır. Ay ışığında tekne gezileri hatta yüzmek bile çok hoştur. Bodrum‘un ışıltılarından uzaklaşıldığında, Türk semalarını, sanayileşmiş batıda hiç bir zaman görülemeyecek bir parlaklık kaplar. Bu büyülü görüntü en iyi şekilde, Karaada‘daki sıcak su kaynağının dışında demirli bir tekneden seyredilebilir. Burada, dostlarla birlikte, birkaç mumun ışığında, bel seviyesindeki suyun içindeki mağaraları keşif maceraları yaşanabilir. Hala enerjileri kalmış olanlar Bodrum diskoları ve gece kulüplerinde gündoğumuna dek durmaksızın dans edebilirler. Buradaki gece kulüplerinin çoğu açık havada ve kıyıdadır. Yörede geçirilen enerjik bir geceden sonra, çoğu Türkler, yatmadan önce bir tas çorba içmenin kendilerine iyi geleceğini düşünürler. Ertesi sabah uyanıldığında, akşamdan kalmış olmamak için, çorba içmek bir reçete sayılırsa da, çevrede daha çeşitli şeylerin yenebileceği pek çok küçük yer vardır.

Bu sıralarda müezzinler minarelere tırmanmaya başlamışlardır bile. Sabah ezanıyla birlikte yeni bir gün daha başlar… Ancak Bodrum‘un bizlere sunabileceği türden bir gün ve bir gece daha…

Ve inanın bir gün daha fazladan yaşamak istersiniz Bodrum'da. Bodrum çok özeldir benim için. Bodrumlu da öyle. Siz hiç bi Bodrumluyla muhabbet ettiniz mi. Etmelisiniz. Bodrum'un aksanı Bodrum gibidir: Sıcak, güneşli, eğlenceli, ağdalı, acelesiz, akide şekeri gibi...
İnanın Bodrumdan bahsederken özellikle şivelerinden nerdeyse o şive ile kurucam cümlelerimi...Size söylemedim değil mi ben. Ben Sökeliyim. Bodruma giderken yol üstünde :) Bodrumda büyüdüm sayılır. Babanem sık sık Bodrum' halamın yanına giderdi. Benden ayrı kalamazdı rahmetli. Benide yanında götürürdü. Yarı Bodrumlu sayılırım yani.. Dolayısıyla Bodrum şivesine hiç yabancı değilim.. Sizlere bir kaç Bodrum şivesi vermekten onur duyarım.
Geçen gün kuzenimin doğum günü olduğundan evini aradım. Yaptığım işten dolayı şiveme dikkat eden ben bir anda içimdeki Bodrumluyu ortaya çıkardım:
- Alo
- aloo selliiinnn ( telefonu açan halamın torunu Zafer bey beni teyzesi selin ablam sanıyor. )
- Zafer sen misin la velet. Büyüdün de sen tilefonlara da mı bakıpdurun le ( O sırada halam telefonu alır)
- çeki le çeki yordun gari beni bitirdin ya leee.
- Halaam ne edipdurun. Maşallah büyümüş de tilifonlara da mı bakıyıveriyo bu deli oğlaan.
- Hee ya büyüdü büyüdü de beni de bitiripduru. hiç oturmayıpduru kıçının üzerine ya bu. Hura oturyo bi bakeyom ora geçmiş gurcalıyo.. Netcem hiç bilmeyom ya gari. Heee cideeem sen ne edip durun gızıım
- netcem halaam çalışıpdurum yaa nasılda ıscak buralar bi göseeen...
- geliver ya gız ha buralaraa. suya giriverirsin ya serin seriin.
- hee gelcem hala da bi izin alam gelcem.......
Tabi bu konuşma geneldir. Yeri geldimi ailedeki herkes gayet güzel türkçe konuşur. Ama netcen arada bi dil gayıveriyo ya garii..
Başka bir örnek daha vericem sizlere bir arkadaşım şahit olmuşş...
Yaşlı bir teyze elinde 4-5 pazar poşetiyle dolmuşa binmeye çalışmaktadır.
-bene baksana. huu bizim oglan. hunlari goversene arkaya.
-yinge endekinler sigmaz arkaya.
-na hura goysam?
-olmaz.
-olum bak bogun cok ıscak ugraştırma beni. böyle götüveeceksen götüver götüveemeceksen götüvecekler vaa...

Bodrumda bar adları bile Bodrumlu dur Hadi Gari, Yetti Gari gibi..

Bodrumun tadına doyamadığım bir şeyi de mandalinidir. ( mandalinası). Tarifsiz bir lezzet. Pürüzsüz ince kabuluklu hoş aromalı bol sulu hımmmmmm..... Ah elimde olsa size buradan kokusunu gönderebilsem. Yedikten sonra damakta hoş bir aroma bırakıyor. Diğer mandalinler gibi değil kesinlikle değiillll... Kokusundan zaten anlarsınız. Tadını alınca vaz geçemezsiniz. Her güzelin bi kusuru olurmuş Bodrum mandalinasının kusuru çekirdekleri. Bir dilimde en az iki çekirdek bulunuyor. Ama inanın buna değğerrr...






















Bodruma gelirseniz yada giderseniz günlük tekne gezilerine mutlaka katılın derim. Günlük gezilerin fiyatları tekneden tekneye hatta teknede yediklerinize göre bile değişkenlik gösterebilir. Ben akşam eniştemin teknesinde güneşin batışını seyrederken hafif esen bir rüzgar eşiliğinde kahvemi yudumlarken uzaklardan bir ses duyulur her defasında. Bir korna mı yoksa bir siren mi ama o ses tek bir şeye aittir. O sesi duyan herkes kime ait olduğunu bilir. Yaralı Ceylan.. Yaralı Ceylan günlük gezi teknelerinden biridir. Hiç bindim mi hayır. Ama inanın her defasında binmeyi istemişimdir. Öyle eğlenceli ve şenşakraktır ki. Geziden dönüp tekneden inen herkesin yüzünde aynı ifade vardır. Kulaklara kadar uzanana bir gülümseme..


Tabi günlük değilde haftalık tekne gezisi yapıp Yunan adalarını dolaşmak istiyenler için tek bir alternatif sunucam. Evet torpil yapıyorum. Ali Ağa 1. Eğer huzurlu eğlenceli bol aktiviteli müthiş lezzetler yiyerek hijyenik ve tertemiz bir ortamda kendinizi evinizde hissederek bir tatil yapmak istiyorsanız koşulsuz Ali Ağa 1 tercih edeceksiniz demektir.. İşte Ali Ağa 1


Bu da dünyalar yakışıklısı Ali Kaptan...

Oy ben Bodrumdan bahsetmeye başlayınca kendimden geçiyorum ne kadar yazdığımın farkında bile değilim. Anlaşılan benim yine Bodrum krizim tutmuş. En kısa sürede Bodruma gitmek farz oldu..
Bugünlük de bu kadar Barış'la kalın hoşçakalın.....

4 yorum:

mandalincikmazi dedi ki...

Güzel anlatmışsın Bodrum 'u
teşekkürler.......

mandalincikmazi dedi ki...

Güzel anlatmışsın Bodrum 'u
teşekkürler.......

çiğdemmm dedi ki...

bodrum güzel ben duygularımı kelimelere döktüm ama inan yine de yetersiz. Sevip durum ya ben bodrumu.. :)

mandalincikmazi dedi ki...

Sevccez tabee büyüdüğümüz yeler orala..

Yorum Gönder

Bir kimsenin beni yüzüme karşı medhetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkid etmeye de hakkı olması lazım
Bu nedenle olumlu yada olumsuz her türlü yorumunuz için şimdiden teşekkür ederim